EK SAYFA – 1270-2
باب: هل
يستأسر الرجل
ومن لم
يستأسر، ومن
ركع ركعتين
عند القتل.
170. BİR KİMSE KENDİ İSTEĞi İLE TESLİM OLUP ESARETİ KABUL
EDEBİLİR Mİ EDEMEZ Mİ?
Esarete Karşı Direnmek ve Öldürülmeden / İdam Edilmeden Önce İki
Rekat Namaz Kılmak
حدثنا
أبو اليمان:
أخبرنا شعيب،
عن الزهري قال:
أخبرني عمرو
بن أبي سفيان
بن أسيد بن
جارية الثقفي،
وهو حليف لبني
زهرة، وكان من
أصحاب أبي
هريرة: أن أبا
هريرة رضي
الله عنه قال: بعث
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
عشرة رهط سرية
عينا، وأمر
عليهم عاصم بن
ثابت
الأنصاري جد
عاصم بن عمر،
فانطلقوا حتى
إذا كانوا
بالهداة، وهو
بين عسفان
ومكة، ذكروا
لحي من هذيل،
يقال لهم بنو
لحيان،
فنفروا لهم
قريبا من
مائتي رجل
كلهم رام،
فاقتصوا آثارهم
حتى وجدوا
مأكلهم تمرا
تزودوه من
المدينة،
فقالوا: هذا
تمر يثرب
فاقتصوا
آثارهم، فلما
رآهم عاصم
وأصحابه
لجؤوا إلى
فدفد وأحاط بهم
القوم،
فقالوا لهم:
انزلوا
وأعطونا
بأيديكم،
ولكم العهد
والميثاق،
ولا نقتل منكم
أحدا. قال
عاصم بن ثابت
أمير السرية:
أما أنا فوالله
لا أنزل اليوم
في ذمة كافر،
اللهم أخبر عنا
نبيك، فرموهم
بالنبل
فقتلوا عاصما
في سبعة، فنزل
إليهم ثلاثة
رهط بالعهد
والميثاق، منهم
خبيب
الأنصاري
وابن دثنة
ورجل آخر، فلما
استمكنوا
منهم أطلقوا
أوتار قسيهم
فأوثقوهم،
فقال الرجل
الثالث: هذا
أول الغدر،
والله لا
أصحبكم، إن في
هؤلاء لأسوة،
يريد القتلى، فجرروه
وعالجوه على
أن يصحبهم
فأبى فقتلوه،
فانطلقوا
بخبيب وابن
دثنة حتى
باعوهما بمكة
بعد وقعة بدر،
فابتاع خبيبا
بنو الحارث بن
عامر بن نوفل
ابن عبد مناف،
وكان خبيب هو
قتل الحارث بن
عامر يوم بدر،
فلبث خبيب
عندهم أسيرا،
فأخبرني عبيد
الله بن عياض:
أن بنت الحارث
أخبرته: أنهم
حين اجتمعوا
استعار منها
موسى يستحد
بها فأعارته،
فأخذ ابنا لي
وأنا غافلة حين
أتاه، قالت:
فوجدته مجلسه
على فخذه
والموسى بيده،
ففزعت فزعة
عرفها خبيب في
وجهي، فقال: تخشين
أن أقتله؟ ما
كنت لأفعل
ذلك. والله ما
رأيت أسيرا قط
خيرا من خبيب،
والله لقد وجدته
يويوما يأكل
من قطف عنب في
يده، وإنه
لموثق في
الحديد، وما
بمكة من ثمر،
وكانت تقول:
إنه لرزق من
الله رزقه
خبيبا، فلما
خرجوا من الحرم
ليقتلوه في
الحل، قال لهم
خبيب: ذروني
أركع ركعتين،
فتركوه فركع
ركعتين، ثم
قال: لولا أن
تظنوا أن ما
بي جزع
لطولتها،
اللهم أحصهم
عددا:
ولست
أبالي حين
أقتل مسلما -
على أي شق كان
لله مصرعي وذلك
في ذات الإله
وإن يشأ -
يبارك على
أوصال شلو
ممزع فقتله
ابن الحارث،
فكان خبيب هو
سن الركعتين لكل
امرئ مسلم قتل
صبرا،
فاستجاب الله
لعاصم بن ثابت
يوم أصيب،
فأخبر النبي
صلى الله عليه
وسلم أصحابه
خبرهم وما
أصيبوا. وبعث
ناس من كفار
قريش إلى عاصم
حين حدثوا أنه
قتل ليؤتوا
بشيء منه يعرف،
وكان قد قتل
رجلا من
عظمائهم يوم
بدر، فبعث على
عاصم مثل
الظلة من
الدبر، فحمته
من رسولهم،
فلم يقدروا
على أن يقطعوا
من لحمه شيئا.
[-3045-] Ebu Hureyre r.a.'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem on kişilik küçük bir birlik oluşturdu ve bunları
casusluk faaliyetinde bulunmaları için gönderdi. Oluşturulan bu birliğin başına
da komutan olarak Asım İbn Ömer İbnü'l-Hattab'ın dedesi Asım İbn Sabit
el-Ensarı'yi tayin etti. Bu birlik Usfan. ile Mekke arasındaki Hed'e denen yere
varınca Huzeyl kabilesinin bir kolu olan Lihyan oğullarına Müslümanların
geldiği haber verildi. Onlar da iki yüz kişilik bir okçu birliği halinde
Müslümanların peşine düştüler. İz sürerek devam ederken ashab-ı kiramın
yanlarına azık olarak aldıkları hurmaları yedikleri yeri buldular ve: "Bu
Yesrib hurması!" dediler. Onlar bu şekilde Müslümanların arkasından iz
surerken birliğin komutanı Asım İbn Sabit onları gördü ve askerleriyle birlikte
bir tepeye çıkıp sığındılar.
Lihyan oğulları: "İnin aşağıya, size dokunmayacağımıza söz
veriyoruz. Bize güvenebilirsiniz, hiçbirinizi öldürmeyeceğiz" dediler.
Asım İbn Sabit onlara şu cevabı verdi: "Allah'a yemin ederim ki, ben bu
gün hiçbir kafirin zimmetini kabul edecek değilim. Allah'ım, durumumuzu
Resulüne bildir!" Bunun üzerine Lihyan oğulları, Asım ile arkadaşlarının
üzerine ok yağdırmaya başladılar. Asımla birlikte yedi kişiyi şehit ettiler.
Kalan üç kişi ise saldırganların sözüne ve verdikleri güvenceye dayanarak
indiler. Bunlar da Hubeyb, İbn Desine ve adını bilmediğim bir sahabı idi. Bu
saldırganlar onları ele geçirince yayların kirişlerini çıkarıp sıkıca
bağladılar. Adını bilmediğim o üçüncü sahabı: "İşte bu sizin sözünde
durmayan birer hain olduğunuzu gösteren ilk ihanettir. Vallahi ben sizinle
gelmiyorum. Şehit olan kardeşlerim benim için en güzel örnektir" dedi ve
gelmemekte direndi. Lihyan oğulları da onu tutup sürüklemeye ve çekmeye
başladılar. Fakat gelmemekte diretince onu da şehit ettiler.
Lihyan oğulları ele geçirdikleri Hubeyb ile İbn Desine'yi Bedir
savaşında hezimete uğrayan Mekke'li müşriklere sattılar. Hubeyb'i, Haris İbn
Amir İbn Nevfel İbn Abdimenaf oğulları satın aldı. Çünkü Hubeyb, Bedir
savaşında Haris İbn Amir'i öldürmüştü. İşte Hubeyb bunların yanında esir olarak
kalmıştı.
Bana Ubeydullah İbn Ayad onun esaret günlerinde başından geçen bir
olay anlattı: "Bana Haris'in kızı şunları anlattı: Hubeyb'i satın alanlar
onu öldürmek üzere toplandığı sırada Hubeyb benden temizlik yapmak kasık
bölgesindeki kılları temizlemek için ustura istedi. Ben de verdim. Bu sırada
benim dalgın olduğum bir anda Hubeyb oğlumu almış. Ben telaşlı bir şekilde onun
yanına vardığımda oğlum onun kucağındaydı oğlum dizlerinin üzerinde elinde ise
ustura vardı. Ben bu manzarayı görünce dehşet içinde kaldım. Hubeyb benim
korktuğumu yüzümdeki ifadeden anlamış olacak ki bana: "Oğlunu
öldüreceğimden mi korkuyorsun? Ben asla böyle bir şey yapmam!" dedi.
Allah'a yemin ederim ki ben Hubeyb'ten daha hayırlı bir esir asla
görmedim. Allah'a yemin ederek söylüyorum; ben bir gün Mekke'de tek bir
meyvenin bile olmadığı zamanlarda onun demir prangalara vurulduğu halde salkım
salkım üzüm yediğini gördüm. Bu Allah'ın Hubeyb'e lutfettiği bir rızıktı."
Hubeyb'i öldürmek üzere satın alanlar, insan ve hayvan öldürmek yasak olan
sınırlardan (harem) çıkıp serbest bölgeye (hil) çıktıklarında Hubeyb şöyle
dedi: "Müsaade edin de iki rek'at namaz kılayım!" Namaz kıldıktan
sonra ise: "Korktuğumu düşünmenizi istemedim. Yoksa namazı uzun uzun
kılardım. Allahım bu müşriklerin kökünü kurutl" deyip şu şiiri söyledi: "Müslüman
olarak öldürüldükten sonra ne gam!
Ölüp ne tarafa düşersem düşeyim aldırmam. Benim ölümüm sadece
Allah'ın zatı içindir.
O dilerse paramparça edilen bir cesedin parçalarına bile bereket
ihsan eder."
Hubeyb'i İbnü'l-Haris öldürüp şehit etti. İdam edilerek
öldürülmeden önce iki rekat namaz kılma sünnetini Hubeyb başlatmıştır.
Allah Teala, Asım İbn Sabit'in şehit edilmeden önceki duasını
kabul etmiştir. Zira Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem olan biteni ashabına
anlatmıştır.
Mekke'li müşrikler Asım'ın öldürüldüğünü duyunca bu haberi
doğrulamak için Asım'ın vücudundan bir parça koparıp getirmeleri için
içlerinden bazılarını görevlendirdiler.
Mekke'lileriri onun öldüğünden emin olmaya çalışmalarının sebebi
ise Asım'ın Mekke müşriklerinin önde gelenlerinden birisini öldürmüş olmasıdır.
Fakat Allah Teala Asım'ın cesedini korumak üzere koyu bir bulutu andıran bir
arı sürüsü gönderdi. Bu arılar müşriklerin cesedin yanına yaklaşmalarına ve
cesetten bir parça• koparmalarına engel oldular.
Tekrar: 3989, 4086, 7402.
Ayrıntılı açıklama için bkz. Kitabü'l-meğazl, Bab,28.